ISO 14064:2006 sera gazı beyanlarının onaylanması ve doğrulaması standardı Mart 2006 tarihinde kuruluşların sera gazı envanterlerinin tasarım ve gelişimine yardımcı olması amacıyla yayınlanmıştır. ISO 14064 kuruluşların mevcut projelerinin veya geliştirmekte oldukları projelerin Temiz Gelişim Mekanizma ve karbon kredilerinin değerlendirilmesine yardımcı olmaktadır.
ISO 14064-1, sera gazı envanterlerinin kuruluş veya şirket seviyesinde tasarımlanması, geliştirilmesi, yönetilmesi ve raporlanması için ilkeler ve şartlar hakkında ayrıntılı bilgi verir.
ISO 14064-2, sera gazı emisyonlarını azaltmak veya sera gazı uzaklaştırılmalarını artırmak için özel olarak tasarımlanmış sera gazı projelerine veya projeye dayalı faaliyetlere odaklanmaktadır.
ISO 14064-3, sera gazı envanterlerini doğrulama ve sera gazı projelerini geçerli kılma veya doğrulama için ilkelere ve gereklere dair ayrıntılı bilgi verir.
ISO 14064:2006 Standardının Amacı
Sera Gazı miktarı konusunda çevresel güvenin geliştirilmesi.
Sera Gazılarının izlenmesi, raporlanması ve doğrulanması konusunda tutarlılığın, şeffaflığın ve kredibilitenin artırılması.
Sera Gazı ile ilgili tutarlı programların tasarlanması, geliştirilmesi ve uygulanmasının desteklenmesi.
Kuruluşların Sera Gazı ile ilişkili sorumlulukları, varlıkları ve risklerini tanımlamaları.
Sera Gazı ticaretinin kolaylaştırılması.
ISO 14064 standardının kullanımı aşağıdaki konularda destek niteliğindedir.
Sera gazı hesaplamasında çevre boyutunun artırılması
Emisyon azaltmaları ve uzaklaştırma iyileştirmeleri de dâhil sera gazı projesine dair, sera gazının hesaplanması, izlenmesi, raporlanması, güvenilirliği, tutarlılığı ve şeffaflığın artırılması
Sera gazı yönetim stratejilerinin ve planlarının geliştirilmesini ve uygulanmasının kolaylaştırılması
Sera gazı projelerinin uygulanmasının kolaylaştırılması
Sera gazı emisyonlarındaki azaltmayı ve sera gazı uzaklaştırılmalarındaki artış performansını ve ilerlemesini izleme becerisinin kolaylaştırılması
STANDARDIN HAZIRLANMASI İÇİN;
Kuruluş seviyesinde sera gazı emisyonlarının ya da uzaklaştırmalarının hesaplanmasına yönelik olarak bir sistemin, bu Standard ilkeleri çerçevesinde hazırlanması için;
Kuruluşun faaliyet sınırlarının tespiti
Kuruluşun faaliyet sınırları içeriğine göre emisyonların kapsamlarının sınıflandırılması
Sera gazı emisyon ya da uzaklaştırmalarının bilimsel kriterler çerçevesinde belirlenmesi
Temel yılın belirlenmesi
Belirsizlikler için güven seviyesi ve metodolojinin belirlenmesi
Sera gazı raporunun içeriğinin belirlenmesi amaçlanmaktadır
SERA GAZLARI
Karbondioksit
Bu gaz, fosil yakıtların (petrol ve türevleri, kömürlerin ve doğal gazın) sanayide kullanılması sonucunda oluşarak atmosfere karışmaktadır. Atmosfere karışan karbondioksidin %80 – 85’i fosil yakıtlardan, %15-20’si de canlıların solunumundan ve mikroskobik canlıların organik maddeleri ayrıştırmasından kaynaklanmaktadır (Mitscherlich 1995).
Bu nedenle sanayileşme devriminden önce atmosferdeki toplam karbondioksit miktarı 600 milyar ton tahmin edildiği halde, bugün bu miktarın yaklaşık 750 milyar tona çıktığı bildirilmektedir (Houghton et al. 1994’e göre Kadıoğlu 2001)
Bir yandan fosil yakıt kullanımının hızla artışı, öte yandan fotosentez için tonlarca karbondioksit harcayan ormanların ve bitkisel planktonların tahrib edilmesi , atmosferdeki karbondioksit miktarını son 160 bin yılın en yüksek düzeyine ulaştırmıştır. Yapılan ölçmeler, bu artışın devam ettiğini göstermektedir.
Bilim insanlarının son zamanlarda geliştirdikleri matematiksel bilgisayar modellere göre, CO2 yoğunluğunun iki katına çıkması halinde küresel sıcaklığın 3°? artacağı hesaplanmıştır.
Bu sonuç, karbondioksitin küresel ısınmadaki etki derecesinin ne kadar yüksek olduğu konusunda bir fikir vermektedir. Gerçekten sera gazları içinde karbondioksit, küresel ısınmada % 50 paya sahiptir. Bunun nedeni, hem miktarının çok hem de karbondioksit moleküllerinin atmosferdeki ömrünün 50 – 100 yıl gibi çok uzun olmasıdır. O nedenle küresel ısınmaya karşı alınacak önlemlerin başında karbondioksit salınımının azaltılması gelmekte ve bu hususta uluslar arası düzeyde olağanüstü çabalar harcanmaktadır.
Metan
Bu gaz organik artıkların oksijensiz ortamda ayrışması (anaerobik ayrışma) sonucunda meydana gelmektedir. Başlıca kaynakları pirinç tarlaları, çiftlik gübreleri, çöp yığınları ve bataklıklardır. Metan moleküllerinin ömrünün ve miktarının az olması nedeniyle, küresel ısınmadaki etki payı % 13 kadardır.
Azot Oksitleri
Bu sera gazının kaynakları egzoz gazları, fosil yakıtlar ve organik maddelerdir. Küresel ısınmadaki payı % 5’dir.
Kloroflourkarbon Gazları (CFC-H)
Bu sera gazları için doğal kaynak yoktur. Spreylerdeki püskürtücü gazlar, soğutucu aletlerde kullanılan gazlar, bilgisayar temizleyiciler, bu gazların başlıca yapay kaynaklarıdır. Küresel ısınmadaki payları % 22 oranındadır.
Ozon
Yeryüzüne yakın atmosfer tabakalarındaki ozon’un başlıca kaynağı, egzoz gazlarının 2/3’ünü oluşturan azotoksitlerin ultraviyole ışınları ile fizikoşimik reaksiyona girmesidir. Bu reaksiyon sonucunda bol miktarda ozon meydana gelir ve atmosferde birikir. Yalnız, bu gazın oluşumu egzoz gazlarına ve güneşin ışınlarına bağlı olduğu için (geceleri üretilmez) miktarı çok değildir. Küresel ısınmadaki sera etkisi % 7 kadardır.
Su Buharı
Küresel ısınmada sera etkisi bakımından en başta gelir. Ancak yeryüzüne yakın atmosfer içindeki miktarı çok nadir hallerde yükselir. Bol miktarda bulunduğu atmosfer katmanı genellikle bulutların oluştuğu yükseklerdeki atmosfer tabakalarındadır. O nedenle daha çok güneşten gelen ışınları tutmada ve yükseklere yansıtmada (albedo) etkilidir. Buraya kadar yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, küresel ısınmanın temel nedeni, bol fosil yakıt kullanılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit miktarının çok yüksek miktarlara ulaşmasıdır. Miktar ve atmosferde kalma süresinin çok yüksek olması nedeniyle küresel ısınmada, sera gazları içindeki etki payı da çok yüksek olmaktadır (%50). Atmosferdeki karbon dioksit ve diğer sera gazlarının ulaştığı birikim düzeyi, sanayi devriminden bu yana hızla yükselmiştir. Atmosferdeki sera gazı birikimlerinin artmasına en başta fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma ve diğer insan etkinlikleri yol açmış; ekonomik büyümeyle nüfus artışı bu süreci daha da hızlandırmıştı. Sanayi Tesislerinden Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği' nde de sera gazları konusunda Avrupa Birliği Ülkeleri ile beraber getirilen sınır değerleri ile ilgili bilgilere ulaşılabilir.